Anadolu kadınının iman, cesaret ve vatan sevgisiyle yoğrulmuş mirası Türk milletinin tarih boyunca nice zorluklar içinde sergilediği mücadele ruhunun en güçlü sembollerinden biri, hiç şüphesiz ki Nene Hatun’dur. 22 Mayıs 1955’te hayata veda eden bu büyük kahraman, yalnızca bir savaş neferi değil; inancın, bağımsızlık azminin ve Anadolu irfanının abideleşmiş hâlidir.
Aziziye Tabyası’ndan Milletin Yüreğine
Erzurum’un soğuk sabahlarında, düşman top seslerinin yankılandığı o günlerde, Nene Hatun kundağındaki bebeğini bırakıp eline kazma ve baltayı alarak Aziziye Tabyası’na koşmuştu. Bu sadece bir kadının değil, bir milletin topyekûn şahlanışının adıydı. O gün cepheye inen eller, yalnızca silah değil; iman ve vatan sevgisiyle yoğrulmuş bir kararlılığı da taşıyordu.
Vatan Sevgisiyle Yoğrulmuş Nesiller
Bugün biz mühendisler, öğretmenler, bilim insanları ve anne-babalar olarak Nene Hatun’un bıraktığı mirası yalnızca tarihte değil, yaşadığımız hayatın her anında hissediyoruz. O’nun vatan uğruna yaptığı fedakârlıklar, bizlere yol göstermeye devam ediyor. Çünkü Nene Hatun’un cesareti, sadece savaş meydanlarında değil; sınıflarda, laboratuarlarda, atölyelerde ve sosyal projelerde yaşatılmaktadır.
Kadın Eliyle Yükselen Bir Gelecek
Günümüz Türkiye’sinde kadın mühendislerin, teknik eğitimcilerin, sağlık çalışanlarının ve gönüllülerin başarıları, Nene Hatun’un ruhunu modern çağda yaşatan sessiz kahramanlıklardır. Kadınlar, sadece evlerin değil; bilimsel projelerin, eğitim seferberliklerinin ve teknolojik atılımların da mimarıdır. Bugün bizler, mekaniği, elektroniği, yazılımı ve insan emeğini bir araya getirerek mekatronik sistemler tasarlarken, aynı zamanda topluma karşı sorumluluklarımızı da Nene Hatun gibi gönlümüzde taşımaktayız.
Toplumsal Dayanışma ve Dini-Milli Şuur
Nene Hatun’un hayatı, yalnızca bir kahramanlık değil; aynı zamanda yardımseverlik, dayanışma ve imanla yoğrulmuş bir yaşam öyküsüdür. O, yaralı askerleri tedavi ederken de, milletin birlik ruhuna omuz vermiştir. Bizler de bu ruhu yaşatarak, komşumuza sahip çıkarak, gençlerimizi eğiterek ve milli değerlere sıkı sıkıya sarılarak yolumuza devam ediyoruz.
Nene Hatun Ruhuyla Geleceğe
Bugün Türkiye, güçlü kadınları, üretken gençleri ve vatanına sevdalı insanlarıyla daha aydınlık bir geleceğe yürüyor. Nene Hatun’un torunları, artık siperlerde değil ama bilim merkezlerinde, eğitim kurumlarında, üretim tesislerinde aynı inançla mücadele ediyor. Bu millet, Nene Hatun’un gösterdiği o iman dolu cesareti ve vatanperver duruşu asla unutmayacaktır. Bizler de onun bıraktığı emaneti, her zaman omuzlarımızda bir şeref nişanı olarak taşıyacağız.
Haber: Yalçın ÇELİK