Aksiyon Reklam

Türkiye’deki Trafik Kazalarının Verileri

blank
Redaktor tarafından
28 Temmuz, 2012 10:35 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Tıklanma Sayısı: 1
Yorum Sayısı: 0
Reklam

Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan  atom bombalarından daha beter. Her on yılda bir Türkiye’nin üstüne atom bombası atılıyor, bir kent yok oluyor.

Prof.Dr Recep Akdur Ankara Üniversitesi Tıp Fakültresi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Trafik kazaları verilerine/ bakıldığında; 1970-2009 yılları arasındaki  son kırk yılda Türkiye’de  toplam  10.778.354 trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kazalar nedeniyle 3.359.234 kişi yaralanmış, 207.521 kişi ölmüştür.

-Türkiye’de 1970 yılında  yıl boyunca 19.207 trafik kazası meydana gelmiş iken,  2009 yılına bu sayı  1.053.346 yükselmiş olup, geçen bu kırk yıl zarfında yıllık trafik kaza sayısında yaklaşık 55 kat  bir artış meydana gelmiştir. İhmal edilmemesi gfereken önemde bir halk sağlığı sorunudur.

-Trafik kazası; Karayolları üzerinde hareket halinde olan, bir veya birden fazla araç sürücüsünün, bilinen yanlış davranış veya ihmalleri sonunda oluşan, ölüm, yaralanma veya maddi zararla sonuçlanan olaylardır. Daha önce alınacak önlemler ile korunulabilir ve kaçınılabilir.

-Bunun için inzibati tedbirler yetmez, inzibati tedbirlerin yanı sıra epidemiyolojk analizler yaparak etkili faktörlerin tespiti ve yok edilmesi gerekir.

-Türkiye’deki trafik kazalarının tek sebebi sürücü kusurları değildir. Araçlara veya yola bağlı nedenlerle  meydana gelen kazaların toplam kaza sayıları içndeki payı çok daha yüksektir.

Trafik kazaları verilerine/ resmi sayılarına bakıldığında; 1970-2009 yılları arasındaki  son kırk yılda Türkiye’de  toplam  10.778.354 trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kazalar nedeniyle 3.359.234 kişi yaralanmış, 207.521 kişi ölmüştür.

1970-1979 yılları arasındaki birinci on yılda 389.546 trafik kazası meydana gelmiştir; bu sayı 1980-1989 yılları arasındaki ikinci on yılda 720.188, 1990-99 arasındaki üçüncü on yılda ise 3.134.273 olup, 2000-09 yılları arasındaki  dördüncü on yılda ise 6.534.347 yükselmiştir. Bu sayılardan görüleceği üzere;  on yıllar itibari ile 1970-2009 yılları arasında, resmi kayıtlara  göre ve sırası ile;  389.546, 720.188, 3,134.273. 6.534.347 trafik kazası  meydana gelmiştir. Başka bir değerlendirme ile, bu kırk yılın ikinci on yılında  birinci on yıla göre yaklaşık iki kat bir artış vardır. Üçüncü on yılında birinci on yıla göre yaklaşık sekiz kat, ikinci on yıla göre ise yaklaşık 4.5 kat artış meydana gimiştir. dördüncü on yılında birinci on yıla göre yaklaşık 17 kat, üçüncü on yıla göre ise yaklaşık iki kat artış olmuştur. Yıllar itibari ile 1970 yılında bir yılda 19207 trafik kazası meydana gelmiş iken  2009 yılına 1053346 kaza meydana gelmiş olup, geçen bu kırk yıl zarfında  yaklaşık 55 kat artmıştır.

Yıllar itibari ile trafik kazalarındaki artışın esas nedeni  ulaştırma  sayılarınadaki artıştır (araç sayısı ve katedilen yol miktarındaki artıştır). Bu nedenle salt olumsuz bir gelişme olarak algılanmamalıdır. Bundan daha da kötüsü  trafik kazaları açısından Dünyanın Avrupa’nın en kötü ülkesiyiz yorumlarına neden olmamalıdır. Bilinenin aksine trafik kazaları açısından Dünyanın Avrupa’nın birçok ülkesinden dah iyi durumdayız, ancak en iyilerinden biri olmalıyız.

Trafik kazası; karayolları üzerinde hareket halinde olan, bir veya birden fazla araç sürücüsünün, bilinen yanlış davranış veya ihmalleri sonunda oluşan ölüm, yaralanma veya maddi zararla sonuçlanan olaylardır.Daha önce alınacak önlemler ile korunulabilir ve kaçınılabilir. Ancak, bunun için inzibati tedbirler yetmez, inzibati tedbirlerin yanı sıra epidemiyolojk analizler yapılarak etkili faktörlerin  bulunması/ tespit edilmesi ve yok edilmesi gerekir.

Son kırk yılın verileri epidemiyolojik olarak analiz edildiğinde, bilinen ya da söylenenlerin aksine Türkiye’deki trafik kazalarının tek sebebi sürücü kusurları değildir. Araçlara veya yola bağlı nedenlerle  meydana gelen kazaların toplam kaza sayıları içndeki payı çok daha yüksektir.  Soruınu çözüm yoluna koymak için; sürücü, yaya ve yolcu kusurları yanında araç ve yol kusurlarına bağlı kazaların çok titiz ve ayrıtılı  epidemiyolojk analizlerine gereksinim vardır. Son 40 yılın kaba bir incelemesinden çıkan sonuçlar şöyle özetlenebilir.

1) İhbar:Türkiye’de kayıtlara geçen kaza sayıları, gerçek sayılardan çok azdır. Oysa gerçek bir epidemiyolojik değerlendirme yapabilmek tüm olguların kayıtlanmasına bağlıdır. Bu nedenle, tüm kazaların ihbar edilmesi ve kayıtlanması gereklidir. Kaza tutanağındaki insan kusurlarını önceleyen bugünkü yapısı değiştirilerek, tüm faktörleri içeren ve epidemiyolojik değerlendirmeye uygun bir yapıya kavuşturulması gerekir.

2) Araştırmalar: Mevcut kayıt ve bilgiler yeterli düzeye ulaşıncaya dek, epidemiolojik yöntemlerle araştırmalar yapılarak, kazalara etki eden gerçek faktörler bulunmalı ve uygulanan önleler bu bulgulara dayandırılmalıdır.

3) Sorumlu Tek Kuruluş: Günümüzde trafikten sorumlu olan kuruluşların sayısı çok fazladır. Bu durum bir yandan sahipsizlik ve koordinasyonsuzluğa neden olurken öte yandan da verilerin standartlarının farklılığı  bütünleştirilememesi ve mikro analizler  yapılamaması sonucunu doğurmaktadır. Tüm bu ve benzeri nedenlerle konusunun tüm boyutları ile ilgilenen tek bir kuruluşun kurulmasında yarar vardır.

4) Ülke Koşullarına Uygun Ulaştırma Sistemi Kurulması: Sayılan bu önlemlerden daha da önemlisi; ulaştırma alanında izlenen yanlış politikaların bir an önce terk edilerek, kitle ulaştırma özellikle de demiryolu ve denizyolu ulaştırmasına önem verilmesi gerekir.

Bizi sosyal medyadan takip edin
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Türk dünyasının ortak vicdanı Ankara’da buluşuyor

blank
Redaktor tarafından
14 Aralık, 2025 16:42 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Tıklanma Sayısı: 6
Yorum Sayısı: 0
Reklam

Türk dünyasının tarihsel hafızasını, kültürel sürekliliğini ve millî kimlik bilincini taşıyan Türk dili, 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü kapsamında Ankara’da düzenlenen yüksek düzeyli bir programla uluslararası gündeme taşınıyor.

Dünya Türk Dili Ailesi Günü’nde TÜRKSOY ve MHP’den Güçlü Dil Birliği Vurgusu Türk Dili: Ortak Kimliğin, Medeniyetin ve Stratejik Birliğin Temel Taşı

TÜRKSOY öncülüğünde ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin fikrî ve siyasi perspektifiyle şekillenen etkinlik, Türkçenin yalnızca bir iletişim aracı değil; aynı zamanda bir medeniyet dili ve stratejik birlik unsuru olduğunu vurguluyor.

TÜRKSOY: Türk Dünyasında Kültürel Birliğin Kurumsal Temsilcisi

Türk dünyası ülkeleri arasında kültürel iş birliğinin en güçlü kurumsal yapılarından biri olan TÜRKSOY’un ev sahipliğinde gerçekleştirilecek program, Türk dilinin ortak gelecek inşasındaki merkezi rolünü ele alacak. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev’in yapacağı değerlendirmelerin, Türk dünyasında dil temelli bütünleşmenin kurumsal derinliğini ve sürekliliğini ortaya koyması bekleniyor.

Akademik Perspektiften Türk Dili ve Medeniyet Bilinci

Programın akademik boyutunda, Ahmed Cevad Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Türkçenin tarih boyunca devlet kuran, kültür inşa eden ve millet bilinci oluşturan yönünü ele alacak. UNESCO Eğitim Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Ali Yakıcı ise Türk dilinin korunması, geliştirilmesi ve küresel ölçekte görünürlüğünün artırılmasına yönelik bilimsel ve evrensel yaklaşımları değerlendirecek. İsmail Gaspıralı Dış Politika Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Esma Özdaşlı’nın konuşması ise Türk dünyasında dil birliğinin kültürel diplomasi, dış politika ve çok boyutlu iş birliği açısından taşıdığı stratejik önemi akademik bir çerçevede ele alacak.

MHP Perspektifi: Türkçe Millî Kimliğin ve Devlet Aklının Taşıyıcısıdır

Etkinliğin siyasi boyutunu temsil eden TBMM MHP Grup Başkanvekili ve Nevşehir Milletvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç’ın, Türkçenin Türk milletinin varlık bilincini taşıyan temel unsur olduğuna vurgu yapması bekleniyor. Prof. Dr. Kılıç’ın değerlendirmeleri, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türk dili, Türk kültürü ve Türk dünyası merkezli devlet anlayışını güçlü bir şekilde yansıtacak.

Ankara’dan Yükselen Mesaj: Türk Dili Geleceğin Birlik Zeminidir

Dünya Türk Dili Ailesi Günü kapsamında düzenlenen bu uluslararası nitelikli program, Türkçülük düşüncesinin temel ayaklarından biri olan dil birliğini pekiştirmeyi, ortak kültürel hafızayı diri tutmayı ve Türk dilini gelecek kuşaklara güçlü bir miras olarak aktarmayı amaçlıyor. Ankara’dan yükselen bu ortak sesin, Türk dünyasında yeni bir kültürel ve fikrî sinerji oluşturması bekleniyor. The Shared Conscience of the Turkic World Meets in Ankara: Strong Emphasis on Linguistic Unity by TURKSOY and the MHP on World Turkic Language Family Day

The Turkic Language: The Foundation of Shared Identity, Civilization, and Strategic Unity

The Turkic language, which embodies the historical memory, cultural continuity, and national identity of the Turkic world, is being brought to the international agenda through a high-level event held in Ankara on the occasion of World Turkic Language Family Day on December 15. Organized under the leadership of TURKSOY and shaped by the intellectual and political perspective of the Nationalist Movement Party (MHP), the event emphasizes that the Turkic language is not merely a means of communication, but a civilizational language and a strategic pillar of unity.

TURKSOY: The Institutional Representative of Cultural Unity in the Turkic World

Hosted by TURKSOY, one of the strongest institutional frameworks for cultural cooperation among Turkic states, the program will address the central role of the Turkic language in building a shared future. The assessments to be delivered by TURKSOY Secretary General Sultan Raev are expected to highlight the institutional depth and continuity of language-based integration across the Turkic world.

The Turkic Language and Civilizational Consciousness from an Academic Perspective

Within the academic dimension of the program, Prof. Dr. Ruhi Ersoy, President of the Ahmed Javad Institute, will address the role of the Turkic language as a historical force that has built states, shaped cultures, and formed national consciousness. Prof. Dr. Ali Yakıcı, a Member of the UNESCO Education Commission, will evaluate scientific and universal approaches aimed at preserving, developing, and enhancing the global visibility of the Turkic language. Assoc. Prof. Dr. Esma Özdaşlı, President of the Ismail Gaspıralı Institute for Foreign Policy, will examine the strategic significance of linguistic unity in the Turkic world in terms of cultural diplomacy, foreign policy, and multidimensional cooperation from an academic standpoint.

The MHP Perspective: The Turkic Language as the Carrier of National Identity and State Wisdom

Representing the political dimension of the event, Prof. Dr. Filiz Kılıç, Deputy Group Chair of the MHP in the Turkish Grand National Assembly and Member of Parliament for Nevşehir, is expected to emphasize that the Turkic language is the fundamental element carrying the existential consciousness of the Turkish nation. Her evaluations will strongly reflect the MHP’s state-centered approach to the Turkic language, culture, and the broader Turkic world.

A Message Rising from Ankara: The Turkic Language as the Ground of Future Unity

This international program organized on the occasion of World Turkic Language Family Day aims to strengthen linguistic unity—one of the core pillars of Turkism—revitalize shared cultural memory, and transmit the Turkic language to future generations as a powerful legacy. The collective voice rising from Ankara is expected to generate a new wave of cultural and intellectual synergy across the Turkic world. Aşağıda talebiniz doğrultusunda uluslararası internet basınına uygun, TDK’ya uygun, özgün, intihal riski taşımayan, Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilli, haber imzası net ve kurumsal biçimde düzenlenmiş haber imza bölümü yer almaktadır:   Haber ve - and News: Yalçın ÇELİK Technical Teacher  Senior Mechatronics Engineer   Journalist – Writer
Bizi sosyal medyadan takip edin
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.