Aksiyon Reklam

Türkiye’nin En Büyük Şirketleri

blank
Redaktor tarafından
30 Temmuz, 2012 10:26 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Tıklanma Sayısı: 0
Yorum Sayısı: 0
Reklam

Türkiye'nin en büyük şirketi Tüpraş oldu. Listedeki diğer şirketler ise şunlar.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) 'Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu' 2011 yılı raporunun sonuçlarını açıkladı.

Buna göre Türkiye'nin en büyük şirketi 27.4 milyar TL ciro ile Tüpraş oldu. Tüpraş'ı 8.5 milyar lira ile Ford Otomotiv ve 7.3 milyar TL ile Oyak Renault izledi. Elektrik Üretim A.Ş ((EÜAŞ) 7 milyar lira ile dördüncü, TOFAŞ 6.4 milyar TL ile beşinci oldu.

İlk 10'a giren diğer firmalar ise şöyle sıralandı:

Arçelik 6.2 milyar TL, Ereğli Demir Çelik 5.2 milyar TL, İskenderun Demir Çelik 5.1 milyar TL, İçdaş 4.8 milyar TL, Aygaz 4.5 milyar TL.

Geçen Yıl Nasıldı?

Geçtiğimiz yıl İSO 500'e göre en büyük sanayi şirketi 20.8 milyar TL ile Tüpraş olmuştu. EÜAŞ 9.7 milyar TL ile ikinci, Ford Otomotiv de 6 milyar TL ile üçüncü sırada yer almıştı.

2010 yılında ilk 10'a giren diğer firmalar, Oyak Renault, TOFAŞ, Arçelik, Aygaz, Ereğli Demir Çelik, İçdaş ve İskenderun Demir Çelik olarak sıralanmıştı.

2011'de En Fazla Kar Eden Kuruluş TPOA

Araştırmaya göre, 2011 yılında en fazla kar eden sanayi kuruluşu 1 milyar 792 milyon 792 bin 942 lira ile TPAO oldu. TPOA 2010 yılında ikinci sırada yer almıştı.

En fazla kar eden kuruluşlar arasında 1 milyar 309 milyon 891 bin 386 lira ile Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) ikinci sırada yer alırken, vergi öncesi dönem karında ilk iki sırayı açık ara ile kamu kuruluşları aldı. Üçüncü sırada 1 milyar 259 milyon 93 bin 425 lira ile TÜPRAŞ bulunurken, dördüncü sırada Eti Maden İşletmeleri, beşinci sırada Ereğli Demir ve Çelik, altıncı sırada Ford Otomotiv, yedinci sırada Ülker Bisküvi, (sekizinci sırada şirket ismi belirtilmedi), dokuzuncu sırada Philsa Philip Morris ve onuncu sırada ise Tüprag Metal yer aldı.

En fazla kar eden ilk 10 kuruluş arasında 3 kamu kuruluşu bulunurken bu sayı 2010'a göre bir adet azaldı.

2011 yılı itibariyle en fazla kar eden ilk 10 sanayi kuruluşu sırasıyla şöyle:

1- Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı

2- EÜAŞ Elektrik Üretim A.Ş.

3- TÜPRAŞ-Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.

4- Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü

5- Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş.

6- Ford Otomotiv Sanayi A.Ş.

7- Ülker Bisküvi Sanayi A.Ş.

8- - -

9- PHILSA Philip Morris

10- Tüprag Metal Madencilik

İhacatın Şampiyonu TÜPRAŞ

Son yıllarda olduğu gibi 2011 yılında da İSO 500 kapsamında en fazla ihracat yapan ilk on kuruluşun tamamı özel sektör kuruluşları oldu. İhracatta 2010 yılında ikinci olan TÜRPAŞ, 2011 yılında 4 milyar 245 milyon 426 bin dolar ile ilk sıraya yükseldi.

İkinci sırada ise 2010 yılında üçüncü sırada olan Ford Otomotiv, 3 milyar 472 milyon 580 bin dolar ile 2011 yılında bir sıra yükseldi. Bu şirketi 2010 yılının ihracat şampiyonu olan Oyak-Renault 3 milyar 213 milyon 577 bin dolar ile takip etti.

Dördüncü sırada Tofaş, beşinci sırada Arçelik, altıncı sırada Vestel Elektronik, yedinci sırada Toyota Otomotiv, sekizinci sırada OMV Petrol Ofisi, dokuzuncu sırada İçdaş ve onuncu sırada Petkim yer aldı.

2011 yılında, 500 Büyük Sanayi Kuruluşu'nun ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 17,8 oranında arttı. Aynı yılda Türkiye ihracatındaki artış oranı ise yüzde 18,5 olmuştu.

2011 yılında İSO 500'ün ihracatında ilk sırada, yüzde 25,3'lük payla taşıt araçları sanayi yer alırken, ihracatta lider durumda olan taşıt araçları sanayi ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 14,7 oranında artış sağladı.

İhracatta ikinci sırada yüzde 19,8'lik pay ile ana metal sanayi yer aldı. Bu sektör 2010 yılında yüzde 17,7'lik payla dördüncü sırada iken, 2011 yılındaki ihracat artışı yüzde 31,7 olarak gerçekleşti.

2011 yılında üçüncü sırada ise yüzde 17,8 pay ile kimya, petrol ürünleri, lastik ve plastik sanayi yer aldı. Bu sektörün ihracat artış oranı yüzde 16,2 oldu.

2011 yılı itibariyle en fazla ihracat yapan ilk 10 sanayi kuruluşu şöyle sıralandı:

1- TÜPRAŞ-Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.

2- Ford Otomotiv Sanayi A.Ş.

3- Oyak-Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş.

4- TOFAŞ Türk Otomobil Fabrikası A.Ş.

5- Arçelik A.Ş. 1.870.482

6- Vestel Elektronik San. ve Tic. A.Ş.

7- Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş.

8- OMV Petrol Ofisi A.Ş.

9- İçdaş Çelik

10- PETKİM Petrokimya Holding A.Ş.

Bizi sosyal medyadan takip edin
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Türk dünyasının ortak vicdanı Ankara’da buluşuyor

blank
Redaktor tarafından
14 Aralık, 2025 16:42 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Tıklanma Sayısı: 6
Yorum Sayısı: 0
Reklam

Türk dünyasının tarihsel hafızasını, kültürel sürekliliğini ve millî kimlik bilincini taşıyan Türk dili, 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü kapsamında Ankara’da düzenlenen yüksek düzeyli bir programla uluslararası gündeme taşınıyor.

Dünya Türk Dili Ailesi Günü’nde TÜRKSOY ve MHP’den Güçlü Dil Birliği Vurgusu Türk Dili: Ortak Kimliğin, Medeniyetin ve Stratejik Birliğin Temel Taşı

TÜRKSOY öncülüğünde ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin fikrî ve siyasi perspektifiyle şekillenen etkinlik, Türkçenin yalnızca bir iletişim aracı değil; aynı zamanda bir medeniyet dili ve stratejik birlik unsuru olduğunu vurguluyor.

TÜRKSOY: Türk Dünyasında Kültürel Birliğin Kurumsal Temsilcisi

Türk dünyası ülkeleri arasında kültürel iş birliğinin en güçlü kurumsal yapılarından biri olan TÜRKSOY’un ev sahipliğinde gerçekleştirilecek program, Türk dilinin ortak gelecek inşasındaki merkezi rolünü ele alacak. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev’in yapacağı değerlendirmelerin, Türk dünyasında dil temelli bütünleşmenin kurumsal derinliğini ve sürekliliğini ortaya koyması bekleniyor.

Akademik Perspektiften Türk Dili ve Medeniyet Bilinci

Programın akademik boyutunda, Ahmed Cevad Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Türkçenin tarih boyunca devlet kuran, kültür inşa eden ve millet bilinci oluşturan yönünü ele alacak. UNESCO Eğitim Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Ali Yakıcı ise Türk dilinin korunması, geliştirilmesi ve küresel ölçekte görünürlüğünün artırılmasına yönelik bilimsel ve evrensel yaklaşımları değerlendirecek. İsmail Gaspıralı Dış Politika Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Esma Özdaşlı’nın konuşması ise Türk dünyasında dil birliğinin kültürel diplomasi, dış politika ve çok boyutlu iş birliği açısından taşıdığı stratejik önemi akademik bir çerçevede ele alacak.

MHP Perspektifi: Türkçe Millî Kimliğin ve Devlet Aklının Taşıyıcısıdır

Etkinliğin siyasi boyutunu temsil eden TBMM MHP Grup Başkanvekili ve Nevşehir Milletvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç’ın, Türkçenin Türk milletinin varlık bilincini taşıyan temel unsur olduğuna vurgu yapması bekleniyor. Prof. Dr. Kılıç’ın değerlendirmeleri, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türk dili, Türk kültürü ve Türk dünyası merkezli devlet anlayışını güçlü bir şekilde yansıtacak.

Ankara’dan Yükselen Mesaj: Türk Dili Geleceğin Birlik Zeminidir

Dünya Türk Dili Ailesi Günü kapsamında düzenlenen bu uluslararası nitelikli program, Türkçülük düşüncesinin temel ayaklarından biri olan dil birliğini pekiştirmeyi, ortak kültürel hafızayı diri tutmayı ve Türk dilini gelecek kuşaklara güçlü bir miras olarak aktarmayı amaçlıyor. Ankara’dan yükselen bu ortak sesin, Türk dünyasında yeni bir kültürel ve fikrî sinerji oluşturması bekleniyor. The Shared Conscience of the Turkic World Meets in Ankara: Strong Emphasis on Linguistic Unity by TURKSOY and the MHP on World Turkic Language Family Day

The Turkic Language: The Foundation of Shared Identity, Civilization, and Strategic Unity

The Turkic language, which embodies the historical memory, cultural continuity, and national identity of the Turkic world, is being brought to the international agenda through a high-level event held in Ankara on the occasion of World Turkic Language Family Day on December 15. Organized under the leadership of TURKSOY and shaped by the intellectual and political perspective of the Nationalist Movement Party (MHP), the event emphasizes that the Turkic language is not merely a means of communication, but a civilizational language and a strategic pillar of unity.

TURKSOY: The Institutional Representative of Cultural Unity in the Turkic World

Hosted by TURKSOY, one of the strongest institutional frameworks for cultural cooperation among Turkic states, the program will address the central role of the Turkic language in building a shared future. The assessments to be delivered by TURKSOY Secretary General Sultan Raev are expected to highlight the institutional depth and continuity of language-based integration across the Turkic world.

The Turkic Language and Civilizational Consciousness from an Academic Perspective

Within the academic dimension of the program, Prof. Dr. Ruhi Ersoy, President of the Ahmed Javad Institute, will address the role of the Turkic language as a historical force that has built states, shaped cultures, and formed national consciousness. Prof. Dr. Ali Yakıcı, a Member of the UNESCO Education Commission, will evaluate scientific and universal approaches aimed at preserving, developing, and enhancing the global visibility of the Turkic language. Assoc. Prof. Dr. Esma Özdaşlı, President of the Ismail Gaspıralı Institute for Foreign Policy, will examine the strategic significance of linguistic unity in the Turkic world in terms of cultural diplomacy, foreign policy, and multidimensional cooperation from an academic standpoint.

The MHP Perspective: The Turkic Language as the Carrier of National Identity and State Wisdom

Representing the political dimension of the event, Prof. Dr. Filiz Kılıç, Deputy Group Chair of the MHP in the Turkish Grand National Assembly and Member of Parliament for Nevşehir, is expected to emphasize that the Turkic language is the fundamental element carrying the existential consciousness of the Turkish nation. Her evaluations will strongly reflect the MHP’s state-centered approach to the Turkic language, culture, and the broader Turkic world.

A Message Rising from Ankara: The Turkic Language as the Ground of Future Unity

This international program organized on the occasion of World Turkic Language Family Day aims to strengthen linguistic unity—one of the core pillars of Turkism—revitalize shared cultural memory, and transmit the Turkic language to future generations as a powerful legacy. The collective voice rising from Ankara is expected to generate a new wave of cultural and intellectual synergy across the Turkic world. Aşağıda talebiniz doğrultusunda uluslararası internet basınına uygun, TDK’ya uygun, özgün, intihal riski taşımayan, Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilli, haber imzası net ve kurumsal biçimde düzenlenmiş haber imza bölümü yer almaktadır:   Haber ve - and News: Yalçın ÇELİK Technical Teacher  Senior Mechatronics Engineer   Journalist – Writer
Bizi sosyal medyadan takip edin
Reklam Alanı (İçerik Sonrası) Bu alana reklam ver

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.