Blog

  • Vatanın sessiz kahramanları gaziler

    Her yıl 19 Eylül’de milletçe yüreklerimizde aynı duyguyu hissediyoruz: Minnet. Çünkü bu gün, Gaziler Günü… Vatan uğruna gözünü kırpmadan canını ortaya koyan kahramanlarımızı hatırladığımız, onların aziz hatıralarına hürmetle eğildiğimiz gündür.

    Gaziler, bu toprakların sessiz kahramanlarıdır. Onlar, kimi zaman cephelerde, kimi zaman sınır hattında, kimi zaman da terörle mücadelede canı pahasına görev yaptı. Gövdelerinde taşıdıkları yara izleri, aslında bu milletin varoluşunun en somut belgeleridir. Gazilik, sadece bir unvan değil; ömür boyu taşınan bir şeref nişanesidir.

    Türk milleti, tarih boyunca varlığını gazilerine ve şehitlerine borçludur. Bizlere düşen, yalnızca bugün değil, her daim onların yanında olmak; gazilerimizin onurlu mücadelesini gelecek nesillere aktarmaktır. Çünkü unutulmasın ki bir millet, kahramanlarına sahip çıktığı ölçüde güçlüdür.

    Gazilerimizin fedakârlıkları karşısında duyduğumuz minneti ifade etmeye kelimeler yetmez. Onlar, istiklalimizin ve istikbalimizin yaşayan abideleridir. Bugün ülkemizde huzur ve güven içinde yaşıyorsak, bu onların fedakârlıkları sayesinde mümkün olmuştur.

    19 Eylül Gaziler Günü vesilesiyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm gazilerimizi saygı, minnet ve şükranla anıyorum. Ebediyete irtihal eden gazilerimizi ve aziz şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor; hayatta olan gazilerimize sağlık, huzur ve esenlik diliyorum.

  • Turgut Lenk’e Beştepe’de büyük onur

    Turgut Lenk’e Beştepe’de büyük onur

    Ankara Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Spor ve Sporun Devleri” ödül töreni, Türk sporuna damga vurdu.

    Gecenin en dikkat çeken isimlerinden biri ise Vanspor Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Vanspor Futbol Kulübü Başkan Adayı Turgut Lenk oldu. Türk sporuna sunduğu katkılar nedeniyle ödüle layık görülen Lenk, hem Van’ın hem de Türkiye’nin gururu haline geldi.

    Törene; Gençlik ve Spor Bakan Yardımcıları Hamza Yerlikaya ile Doç. Dr. Safa Koçoğlu, Ankara Valisi Vasip Şahin, milletvekilleri, federasyon başkanları ve çok sayıda spor insanı katıldı. Lenk’e ödülünü, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Safa Koçoğlu takdim etti.

    Vanspor Holding’in Spor Anlayışı

    İş dünyasındaki başarılarının yanı sıra spora verdiği desteğiyle de öne çıkan Vanspor Holding, Turgut Lenk’in vizyonu doğrultusunda hayata geçirdiği projelerle dikkat çekiyor. Beştepe’de alınan ödül, yalnızca bir başarı belgesi değil; aynı zamanda Lenk’in gençlere, kadınlara ve spora yönelik çalışmalarının somut bir karşılığı oldu.

    “Bu Gurur Türkiye’nin”

    Törende konuşma yapan Lenk, ödülü tüm sporseverlere armağan ederek şu ifadeleri kullandı:

    “Bu ödül sadece bana değil, Türk sporuna gönül veren herkese aittir. Biz gençlerimizin başarısı için çalışıyoruz. Önümüzdeki süreçte spor alanında daha büyük projelere imza atacağız.”

    Kadınlardan Başlayan Spor Hamlesi

    Lenk’in projeleri arasında en dikkat çekeni, sporu kadınlardan ve annelerden başlatma düşüncesi oldu. Bu kapsamda, kadınların spora katılımının teşvik edilmesi ve aile bireylerinin birlikte spor yapmasının desteklenmesi planlanıyor. Böylelikle çocukların da doğal bir şekilde spora yönelmesi hedefleniyor.

    Uzmanlara göre bu yaklaşım, hem gençlerin kötü alışkanlıklardan uzaklaşmasına hem de toplumda sağlıklı bireylerin yetişmesine katkı sağlayacak.

    Uluslararası Ölçekte Örnek

    Kadınlardan başlayan spor vizyonunun yalnızca Van için değil, Türkiye ve dünya için de örnek teşkil ettiğini belirten Lenk, projelerin uluslararası ölçekte yankı uyandıracağını ifade etti:

    “Gençlerimize, annelerimize ve ailelerimize sporu sevdirmek bizim için en büyük mutluluk. Bu başarı yalnızca Van’a değil, tüm Türkiye’ye aittir.”

    Gençliğe Yatırım

    Lenk, sporun gençliğin geleceği açısından zorunluluk olduğunu vurguladı. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” sözünü hatırlatarak gençleri spora yönlendirmenin önemine dikkat çekti.

    Vanlıların Gurur Günü

    Yaklaşık 7 milyon Vanlıyı heyecanlandıran bu gelişme, Vanspor Holding’in spora verdiği katkının ulusal düzeyde takdir edilmesini sağladı. Beştepe’de alınan ödül, Van’ın yalnızca bölgesel değil, aynı zamanda ulusal ölçekte sporun öncü şehirlerinden biri olabileceğini gösterdi.

    Sporun Geleceğine Damga

    Törene katılan çok sayıda sporcu, antrenör ve kulüp yöneticisinin ödüllendirildiği gecede, Turgut Lenk’in aldığı ödül özellikle dikkat çekti. Türk sporuna yön veren vizyonu ve disiplinli çalışmaları, ulusal basında da geniş yankı buldu.

    Bu başarı, hem Vanlıların hem de tüm Türkiye’nin hafızasında yer edecek tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendirildi.

  • Ulucanlar’da 12 Eylül Ülkücü Şehitleri için anma töreni düzenlenecek

    Ulucanlar’da 12 Eylül Ülkücü Şehitleri için anma töreni düzenlenecek

    12 Eylül yıldönümü vesilesiyle, ülkücü hareketin şehitleri Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde yapılacak özel bir programla anılacak. Türk milletinin yakın tarihinde derin izler bırakan bu dönemin acıları, şehitlere duyulan vefa ile bir kez daha hatırlatılacak.

    Tören Kur’an Tilavetiyle Başlayacak

    12 Eylül Cuma günü saat 14.00’te başlayacak olan tören, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile açılacak. Ardından şehitler için Fatiha okunacak, saygı duruşunda bulunulacak ve İstiklâl Marşı hep birlikte söylenecek.

    Davanın Temsilcileri Konuşacak

    Programda, Taş Medreseli Ülkücüler Genel Başkanı Mehmet Yamtar Çelik ile Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım birer konuşma yapacak. Konuşmalarda, 12 Eylül sürecinde ülkücü gençlerin verdiği mücadelenin önemi ve şehitlerin hatırasının gelecek kuşaklara taşınması gerektiği vurgulanacak.

    Gösterimler ve Ziyaretler

    Tören kapsamında, “Ülkücü Hareket ve Şehitlerimiz” başlığıyla hazırlanmış sinevizyon gösterisi katılımcılarla buluşturulacak. Ayrıca davetliler, Sanatçılar, Koğuşları ziyaret ederek tarihe tanıklık eden mekânlarda o dönemin izlerini görme fırsatı bulacak. Programın sonunda misafirlere yemek ikramı yapılacak.

    Avluda Kapanış

    Etkinlik, Ulucanlar Cezaevi avlusunda yapılacak kapanış töreni ile sona erecek. Burada şehitler için dualar okunacak ve ülkücü hareketin birlik ruhu bir kez daha ortaya konulacak.

    Program Bilgileri

    📌 Tarih: 12 Eylül Cuma, Saat 14.00

    📌 Yer: Ulucanlar Cezaevi Müzesi

    📌 Konuşmacılar: Mehmet Yamtar Çelik (Taş Medreseli Ülkücüler Genel Başkanı)

    Yaşar Yıldırım (MHP Genel Başkan Yardımcısı)

  • Bir milletin dirilişi ve gururu

    Bir milletin dirilişi ve gururu

    9 Eylül İzmir’in Kurtuluşu: Bir Milletin Dirilişi ve Gururu

    İzmir, 9 Eylül 1922’de düşman işgalinden kurtularak tarih sahnesinde yeniden doğdu. Bu anlamlı gün, yalnızca bir kentin özgürlüğünü simgelemekle kalmadı; aynı zamanda bir ulusun inanç ve direniş ruhunu tüm dünyaya gösterdi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da İzmir’de düzenlenen törenler ve etkinlikler, milletimizin bağımsızlık tutkusunu ve tarihî hafızasını canlı tutuyor.

    Tarihî Derinlik ve Anlam

    9 Eylül, Türk milletinin kararlılığının ve özgürlük sevdasının sembolüdür. İşgalin gölgesinde geçen yılların ardından İzmir’in yeniden Türk topraklarına kavuşması, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda kültürel ve toplumsal bir diriliştir. Bu büyük zafer, Atatürk’ün önderliğinde yürütülen milli mücadelenin en parlak dönüm noktalarından biri olarak kayıtlara geçti.

    İzmir’de Kutlamalar ve Gençlik Ruhu

    Bugün İzmir’de düzenlenen törenlerde, şehir meydanları ve anıtlar milletimizin gurur dolu duygularıyla dolup taşarken, genç nesiller de tarihe olan saygılarını gösteriyor. Dokuz Eylül Üniversitesi kampüslerinde gerçekleştirilen etkinlikler, tarihle bilimin buluştuğu bir alan olarak öne çıkıyor; öğrenciler, kurtuluş ruhunu kendi öğrenim yolculuklarına taşıyor.

    Bayrak ve Marşla Coşku

    İzmir sokakları, Türk bayraklarıyla donatıldı ve 9 Eylül marşları eşliğinde coşkulu bir atmosfer oluştu. Hem gözyaşları hem de gurur duygusu bir arada yaşanıyor. Bu duygusal yoğunluk, yalnızca bir günle sınırlı kalmayıp, gelecek nesillere aktarılan bir milli miras haline geliyor.

    Birlik ve Vatan Sevgisi

    Kurtuluş, yalnızca tarihî bir olay değil; millet olma bilincinin ve birlik ruhunun günümüzde de yaşatılması gereken bir değeridir. İzmir’in kurtuluşu vesilesiyle düzenlenen anma törenleri, şehirde yaşayan tüm vatandaşları, geçmişten aldıkları güçle geleceğe umutla bakmaya davet ediyor.

    İzmir’in kurtuluşunda Hasan Tahsin, Türk milletinin bağımsızlık ve direniş ruhunu simgeleyen ilk kahramanlardan biridir. 15 Mayıs 1919’da Yunan işgaline karşı attığı ilk kurşun, işgale boyun eğilmeyeceğini tüm dünyaya ilan etmiştir. Bu cesur eylem, halkı direnişe çağırmış ve milli mücadelenin başlangıcında moral kaynağı olmuştur. Hasan Tahsin’in kararlılığı, İzmir’in ve Anadolu’nun özgürlüğe kavuşmasında sembolik bir mihenk taşı olarak hatırlanmaktadır.

    9 Eylül, milletimizin haysiyetini, direnişini ve özgürlük aşkını simgeleyen eşsiz bir gündür. İzmir’in bu anlamlı zaferi, vatan sevgisi ve tarih bilinciyle yoğrulmuş her neslin gönlünde ölümsüzleşiyor.

  • 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı Başladı

    2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı Başladı

    Teknik Öğretmen, Mekatronik Yüksek Mühendisi ve Gazeteci-Yazar Yalçın Çelik’ten Öğrencilere, Ailelere ve Öğretmenlere Anlamlı Mesaj…

    Yeni eğitim öğretim yılı için yayımladığı mesajında öğrenci, veli ve okul iş birliğinin önemine dikkat çekerek, milli değerler ve bilimsel başarı arasında denge kurulması gerektiğini vurguladı.

    Başarı Birlikten Doğar

    2025-2026 eğitim öğretim yılı, Türkiye’nin dört bir yanında milyonlarca öğrenci ve öğretmenin ders başı yapmasıyla başladı. Dönemin açılışı dolayısıyla mesaj yayımlayan Teknik Öğretmen, Mekatronik Yüksek Mühendisi ve Gazeteci-Yazar Yalçın Çelik, öğrenci, aile ve okul arasındaki uyumun, başarıya giden en güçlü köprü olduğunu ifade etti.

    Çelik, “Birlik olmadan başarı olmaz. Öğrencinin gayreti, ailenin desteği ve okulun rehberliği bir araya geldiğinde, gelecek daha sağlam inşa edilir” dedi.

    Milli Değerler ve Eğitim

    Eğitimde milli ve manevi değerlerin önemine değinen Çelik, gençlerin sadece akademik açıdan değil, kimlik ve değer bilinciyle de yetişmesi gerektiğini belirtti:

    “Bilim ve teknolojiyi rehber edinmek kadar, vatan, millet ve bayrak sevgisini de kuşaklara aktarmak zorundayız. Değerlerine bağlı, üretken ve bilinçli gençler geleceğin liderleri olacaktır.”

    Görevler ve Sorumluluklar

    Yeni dönemde öğrenci, öğretmen ve velilerin sorumluluklarını da hatırlatan Çelik şunları kaydetti:

    Öğrenciler; sabır, disiplin ve azimle çalışmalı.

    Öğretmenler; bilgi aktarmanın yanında rehberlik görevini sürdürmeli.

    Veliler; çocuklarının eğitim hayatında destekleyici ve yönlendirici olmalı.

    Yeni Dönem İçin Öneriler

    Çelik, 2025-2026 eğitim öğretim yılı için şu önerilerde bulundu:

    Teknolojinin doğru ve bilinçli kullanılması,

    Araştırma ve üretime dayalı eğitim anlayışının güçlendirilmesi,

    Öğrencilerin sadece sınavlara değil, hayata hazırlanması,

    Milli ve manevi değerlere bağlı kalarak bilimsel başarıya yönelinmesi.

    “Eğitim Geleceğin Anahtarıdır”

    Mesajının sonunda Çelik, “Eğitim, sadece bireylerin değil, milletlerin kaderini belirler. Her yeni eğitim öğretim yılı, geleceğin inşasında yeni bir başlangıçtır. 2025-2026 eğitim öğretim döneminin ülkemize, öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve ailelerimize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • Çubuk Turşu Festivali start verdi

    Ankara’nın Çubuk ilçesinde bu yıl 17’ncisi düzenlenen “Uluslararası Çubuk Turşu ve Kültür Festivali” bu yıl başta ilçe halkı olmak üzere Ankara’dan gelen vatandaşların yoğun katılımı ile başladı.

    Melikşah Mahallesi Muhtarı Ahmet Saydam yaşına rağmen atı ile katılarak korteje renk kattı. Çubuk esnafının yanı sıra diğer il ve ilçe esnaflarının çadır stantlarında ikram ve satışlarındaki hareketlilik gözle görülür derece oldu. Kışlık ve evinizin tüm ihtiyaçlarının olduğu festivalde tam bir alış veriş telaşı heyecanı yaşandı.

    İnsanı mert suyu yumuşak sert olan ve misafirperver Çubuk halkı elini taşın altına koyarak, bu dev organizasyondan herkesin alnının akı ile çıkacağı görülüyor.

    Çubuk Belediyesince düzenlenen festivalin Çubuk Abad Parkındaki açılışında, Bosna Hersek, Romanya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Rusya ve Polonya’dan gelen halk dansları ekipleri sahne aldı.

    Turşu kurma yarışmasında katılımcılar, geleneksel yöntemlerle en güzel turşuyu kurmak için hünerlerini sergiledi. Jüri üyelerinin değerlendirmesi sonucunda Rusya ekibi birinci oldu.

    Turşu yeme yarışmasında da eğlenceli görüntüler ortaya çıktı.

    Çubuk Belediye Başkanı Baki Demirbaş, yaptığı konuşmada, festivalin ilçenin tanıtımı için büyük önem taşıdığını söyledi.

    Çubuk turşusunun coğrafi işaretli olduğunu vurgulayan Demirbaş, “Festivalimiz, hem ilçemizi tanıtıyor hem de kültürler arasında dostluk köprüleri kuruyor.” dedi.

    Türkiye Aşçılar Federasyonu üyelerinin de yer aldığı festivalin yöresel yemekler ve gastronomi ruhunu yansıtarak, Çubuk’un coğrafi işaretli ürünleri tanıtılıyor.

    Alişan konseri için alanı dolduran vatandaşların, Abad Parkı’ndaki yoğunluğu gözle görülür derecedeydi.

    Uluslararası Katılım ve Sahne Programı Romanya, KKTC, Kosova ve Rusya’dan halk dansları toplulukları festivale renk katarken, festival kapsamında konserler ve DJ şovları gibi etkinlikler de yer alıyor.

    Sahne Programı:

    4 Eylül Perşembe: Çubuklu Ergün ile Alişan sahne aldı.

    5 Eylül Cuma: Çubuklu Coşkun ile Hande Ünsal

    6 Eylül Cumartesi: Sefo

    7 Eylül Pazar: Serkan Nişancı

    Tüm etkinlikler halka açık ve ücretsiz olurken bol ikram ve hediyeler dağıtılıyor.

  • Kahramankazan 1. Festivalinden sınavdan geçti

    Kahramankazan 1. Festivalinden sınavdan geçti

    Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde ilk kez düzenlenen “Uluslararası Kavurma ve Gastronomi Festivali” sona erdi. Dolu dolu etkinliklerin yer aldığı festivale, ilgi ve katılım yoğ olduğu gözlendi.

    Kahramankazan Belediyesi, Türkiye Aşçılar Federasyonu ve Kahramankazan Et AVM iş birliği ile “Kahramankazan Uluslararası Kavurma ve Gastronomi Festivali ” düzenledi. İlçede ilk kez düzenlenen festival, 30-31 Ağustos tarihleri arasında yapıldı. Dolu dolu geçen etkinliğe ‘Millet Bahçesi’ ev sahipliği yaptı. Hem yöresel lezzetlerin hem de coşkulu etkinliklerin yer aldığı festivale, Kahramankazanlılar ve Ankaralılar’dan ilgi büyüktü.

    Festivalde konuşan Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu, organizasyonun ilçeye kattığı değerlerden duyduğu memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi: “Biz mutluyuz, motivasyonumuz arttı. Ankara’dan birçok vatandaşımız iki gün boyunca Kahramankazan’daydı, hemşehrilerimiz de bizleri yalnız bırakmadı. Millet Bahçesi festival boyunca dolup taştı. Belediyemizle gurur duyduk, vatandaşlarımızla gurur duyduk. 1. Uluslararası Kahramankazan Kavurma ve Gastronomi Festivali’nden alnımızın akıyla çıktık. Önümüzdeki yıl çok daha büyük bir atmosferde, daha güçlü organizasyonlarla vatandaşlarımızın karşısına çıkacağız. İlk adımı attık, bundan sonra uzun yıllar boyunca bu festivali geleneksel hale getireceğiz.”

    Başkan Çırpanoğlu, festivalin uluslararası boyutuna da dikkat çekerek, “Türkiye’nin yanı sıra farklı ülkelerden şeflerimiz misafirimiz oldu. Sosyal medyanın da etkisiyle sadece Ankara’dan değil, İç Anadolu’nun farklı illerinden ve İstanbul’dan da çok sayıda ziyaretçiyi Kahramankazan’da ağırladık. Bizim amacımız Kahramankazan’ı küçük bir Gaziantep, küçük bir Adana yapmak. Gastronomi turizmini burada kalıcı hale getireceğiz.” dedi.

    Festivalin iki gününde de herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığını vurgulayan Başkan Çırpanoğlu, “Hemşehrilerimiz, misafirlerimiz ve belediye personelimizle el ele vererek bu organizasyonu başarıyla tamamladık. Ulusal basında da geniş yer bulmamız bizleri ayrıca gururlandırdı. Kahramankazan artık güzel ve güçlü etkinliklerle anılmaya devam edecek” diye konuştu.

    ÇOĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNLER VATANDAŞLA BULUŞTU

    Festival boyunca gastronomi alanında uzman isimler ve farklı ülkelerden gelen tanınmış şefler, yöresel lezzetler üzerine sohbetler ve sunumlar gerçekleştirdi. Katılımcılar, Kazan Kavunu ve Karadut dondurmasının yanı sıra Kahramankazan’ın coğrafi işaretli ürünlerini deneyimleme fırsatı buldu.

    DÜNYACA ÜNLÜ ŞEFLER ve RENKLİ YARIŞMALAR DÜZENLENDİ

    Festivalin neşesini artıran bir diğer unsur ise eğlenceli yarışmalar oldu. İzleyicilerin büyük ilgi gösterdiği kavurma yeme, sucuk yeme ve çöp şiş yeme yarışmaları, hem katılımcılara heyecanlı anlar yaşattı hem de etkinliklerin enerjisini yükseltti. Yarışmalarda başarı gösterenlere çeşitli ödüller verildi.

    Festivalin ilk gününde ödüllü şefler sahne aldı. Uluslararası Kavurma ve Gastronomi Festivali’nde, alanında tanınmış aşçılar tarafından hazırlanan kavurma, ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Festival boyunca düzenlenen söyleşilerde Kahramankazan’ın yöresel yemekleri ve gastronomi uzmanlarının aktardığı bilgiler katılımcılarla paylaşıldı. Yarışmalarda dereceye girenlere çeşitli ödüller takdim edildi.

    KAZAN KAVUNU VE KARADUT DONDURMASI ÖNE ÇIKTI

    Kahraman Kadınlar Kooperatifi, Kazan Kavunu ve Karadutundan yapılan özel dondurmayla festivale renk kattı. Katılımcılar, yöresel ürünlerle hazırlanan bu lezzeti deneyimleme fırsatı buldu. Kadınlar Kooperatifi’nin el emeği ürünleri, ziyaretçiler tarafından ilgiyle karşılandı ve gün boyu sunuldu.

  • Emlakçılar Türkiye geneli proje başlattı

    Emlakçılar Türkiye geneli proje başlattı

    Ankara’nın Pursaklar ilçesinde 2022 yılında tüm emlakçılar tarafından ilçede başlatılan Pazar günü tatil projesi ülke geneli uygulanması bekleniyor.

    Pilot uygulama olarak Pursaklar ilçesinde başlatılan bu uygulama, ülke genelinde Pazar günlerini kapsayacak şekilde genişleyecek.

    Tüm Emlak Danışmanları Birliği Genel Başkan Yardımcısı ve Pursaklar Emlakçılar Birliği Başkanı Mehmet Solmaz; Türkiye genelinde 81 il ve 922 ilçede anketler sonucunda emlak ofislerinin Pazar günleri tatil edilip edilmeyeceğine karar verileceğini duyurdu.

    Solmaz; “Anket sonuçlarına göre alınacak karar, tüm Türkiye’de uygulanacak ve çalışanlar artık Pazar günlerini daha huzurlu ve verimli geçirebilecek. Pilot bölge olarak Ankara’nın Pursaklar ilçesinde başlatılacak uygulamanın, ilerleyen dönemde tüm ülkeye yayılması planlanıyor. Bu adımın, emlak danışmanlarının dinlenme hakkı ve ailelerine zaman ayırabilmesi açısından önemli bir zorunluluk. Anket sonucunda alınacak karar, tüm Türkiye’de uygulanacak ve çalışanlar artık pazar günleri dinlenme fırsatına sahip olacak” diye konuştu.

  • Türkiye’nin Bölgesel Gücü ve Savunma Sanayiinde Yükselen Yıldızı

    Türkiye’nin Bölgesel Gücü ve Savunma Sanayiinde Yükselen Yıldızı

    30 Ağustos Zafer Bayramı: Türkiye’nin Bölgesel Gücü ve Savunma Sanayiinde Yükselen Yıldızı

    30 Ağustos Zafer Bayramı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük tutkusunu tüm dünyaya ilan ettiği, milli iradenin zaferle taçlandığı en önemli dönüm noktalarından biridir. 1922’de Dumlupınar’da kazanılan bu büyük zafer, yalnızca bir askeri başarı değil; aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşunun, stratejik vizyonunun ve geleceğe uzanan güçlü iradesinin de sembolüdür.

    Geçmişten Günümüze Savaş Teknolojileri

    Türk ordusu, tarihin her döneminde yenilikçi savaş stratejileri ve teknolojik gelişmelerle dikkat çekmiştir. Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Kurtuluş Savaşı’ndan günümüze uzanan süreçte, Türk savunma sanayii sürekli olarak kendini geliştirmiş, çağın gereklerine uygun sistemler üretmiştir. Bu birikim, günümüzde insansız hava araçları (İHA ve SİHA), elektronik harp sistemleri ve yerli füze teknolojileri ile dünya sahnesinde kendini göstermektedir.

    Savunma Sanayiinde Türkiye’nin Rolü

    Türkiye bugün, savunma sanayii alanında kendi kendine yeten, hatta teknoloji ihraç eden sayılı ülkeler arasında yer almaktadır. Yerli ve milli üretim; kara, hava, deniz ve uzay teknolojilerinde büyük bir ivme kazanmış; modern savaş doktrinlerinde Türkiye’yi bölgesel bir güç ve stratejik bir aktör haline getirmiştir.

    Zaferden Geleceğe

    30 Ağustos ruhu, yalnızca bir tarihi hatırlatma değil; Türkiye’nin savunma gücünün, teknolojik kapasitesinin ve uluslararası arenadaki etkisinin de dayanağıdır. Cumhuriyetin 100 yılı aşkın tecrübesi, gelecek yüzyılın daha ileri sistemleriyle birleşerek; Türkiye’yi sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de öncü bir ülke yapma yolunda ilerletmektedir.

    Uluslararası Mesaj

    Bu anlamlı gün, dostlara güven, barış isteyenlere umut, düşmanlara ise caydırıcı bir güç mesajı taşımaktadır. Türkiye, bölgesel istikrarın teminatı, savunma teknolojilerinde öncü ve uluslararası barışın güçlü bir temsilcisidir.

  • Türkiye’den tarihi destek ve bölgesel güç mesajı

    Türkiye’den tarihi destek ve bölgesel güç mesajı

    Gazze Tezkeresi Meclisten Geçti: Türkiye’den Tarihi Destek ve Bölgesel Güç Mesajı

    Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Gazze’de yaşanan insani krize dikkat çekmek ve bölgedeki barış çabalarına destek sağlamak amacıyla hazırlanan “Gazze Tezkeresi”ni oy birliğiyle kabul etti. Bu karar, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm dünyanın vicdanına seslenen tarihi bir duruş olarak kayıtlara geçti.

    Soykırıma ve Haksızlığa Net Tavır

    Tezkere ile Türkiye, Gazze’de devam eden insani dram ve sivillere yönelik saldırılara karşı açık bir şekilde “soykırıma hayır, haksızlığa hayır” mesajı verdi. Bu karar, bölgesel ve küresel düzeyde adalet arayışının güçlü bir göstergesi olarak değerlendirilirken, Türkiye’nin insani diplomasi ve barışa katkı misyonunu bir kez daha ortaya koydu.

    Türkiye’nin Bölgesel Gücü ve Etkisi

    Türkiye, sadece bölgesel bir aktör değil, aynı zamanda insani değerleri önceleyen bir güç olduğunu bir kez daha kanıtladı. Gazze Tezkeresi, Ankara’nın uluslararası ilişkilerde adalet, barış ve insan hakları ekseninde hareket eden etkin bir diplomasiye sahip olduğunu gösterdi. Bu karar, Türkiye’nin bölgesel barışın sağlanmasında ve insani yardımların ulaştırılmasında stratejik bir rol üstlendiğinin de altını çiziyor.

    Uluslararası Destek ve Duyarlılık Çağrısı

    Türkiye, bu tarihi karar ile dünya kamuoyuna açık bir çağrı yapıyor: İnsanlık değerleri çiğnenirken sessiz kalmak, zulmün bir parçası olmaktır. Meclis’ten geçen tezkere, sadece Gazze için değil; mazlum coğrafyaların tamamı için bir umut ışığı olma niteliği taşıyor.

    Türkiye’den Vicdani Liderlik

    TBMM’nin Gazze Tezkeresi, Türkiye’nin uluslararası arenada vicdani liderliğini pekiştirirken, bölgesel istikrarın ve barışın sağlanmasında etkin bir rol üstlendiğini bir kez daha gözler önüne serdi.