Blog

  • Geleceğe liderlik vizyonu

    Geleceğe liderlik vizyonu

    Milliyetçi Hareket Partisi’nden geleceğe liderlik vizyonu “akıl, ahlak, adalet” ilkesiyle 22. dönem siyaset ve liderlik okulu açıldı.

    Türk siyasetinde istikrarın, ahlakın ve milli duruşun öncüsü olan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), geleceğin devlet ve siyaset adamlarını yetiştiren Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 22. dönemini büyük bir gururla açtı.

    Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin himayelerinde, “3A – Akıl, Ahlak, Adalet” temasıyla düzenlenen açılış töreni, 2025 yılı Ekim ayında, MHP Genel Merkezi’nde yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.

    Lider Devlet Bahçeli’nin Himayesinde: Ahlaklı Siyasetin Mektebi

    Türk siyasetine yön veren, milli iradenin sesi ve devlet aklının temsili olan MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, açılış programında yaptığı anlamlı konuşmayla genç lider adaylarına yön gösterdi.

    Bahçeli, siyasetin bir çıkar aracı değil, millete hizmetin en onurlu yolu olduğunu vurguladı.

    “Siyaset, şahsi menfaatin değil, milletin geleceğini inşa etme mücadelesidir” diyerek, ülkücü gençliğin bilgiyle donanmış, ahlakla yoğrulmuş bir liderlik anlayışına sahip olması gerektiğini ifade etti.

    Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu eğitim hamlesi, sadece teorik bir program değil; Türk milliyetçiliğini çağın gerekleriyle harmanlayan bir liderlik vizyonudur.

    Prof. Dr. Zühal Topcu’dan Derin Vurgu: “Akıl, Ahlak, Adalet”

    Programda konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Zühal Topcu, siyasetin sadece bir güç mücadelesi değil, ahlaki bir sorumluluk ve entelektüel bir disiplin olduğunu belirtti.

    Topcu, Siyaset ve Liderlik Okulu’nun gençler için yalnızca bir eğitim alanı değil, Türk milliyetçiliğinin fikir, inanç ve karakterle birleştiği bir okul olduğuna dikkat çekti.

    “Bizim siyasetimiz; akılla yön bulan, ahlakla güç kazanan, adaletle yücelen bir siyaset anlayışıdır.”

    — Prof. Dr. Zühal Topcu

    Bu vurgular, Milliyetçi Hareket Partisi’nin “önce ülkem ve milletim” anlayışını genç nesillere taşımak konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.

    Siyaset ve Liderlik Okulu: Ülkücü Duruşun Akademisi

    Kurulduğu günden bu yana binlerce gence rehberlik eden MHP Siyaset ve Liderlik Okulu, Türk siyasetinin en nitelikli kadrolarını yetiştirmeye devam ediyor.

    Okulda; Türk milliyetçiliği, devlet yönetimi, kamu diplomasisi, iletişim stratejileri, etik siyaset ve ekonomi gibi birçok alanda eğitim veriliyor.

    Bu eğitim programı, MHP’nin akıl ve bilimle yoğrulmuş ülkücü bir nesil yetiştirme hedefinin en somut adımıdır.

    Katılımcılar, sadece bilgiyle değil; vatan sevgisi, ahlaki duruş ve adalet anlayışıyla donatılarak geleceğin siyaset sahnesine hazırlanıyor.

    Ülkücü Hareketin Gücü, Bilgiyle ve İnançla Yükseliyor

    22. dönem açılışıyla birlikte Milliyetçi Hareket Partisi, bir kez daha eğitim ve liderlikte öncü kimliğini ortaya koydu.

    Her dönemde olduğu gibi bu dönemde de MHP, gençliğe sadece siyaset öğretmiyor; vatan sevgisini, karakterli duruşu ve hizmet bilincini kazandırıyor.

    MHP’nin bu anlamlı projesi, Türk milletine gönülden bağlı, milli şuura sahip, bilgili ve adil bireyler yetiştirmeyi amaçlıyor.

    Bu yönüyle Siyaset ve Liderlik Okulu, ülkücü hareketin geleceğini şekillendiren bir fikir ve irade ocağı olma özelliğini koruyor.

    Liderlik Bir İrade, Milliyetçilik Bir Vicdandır

    MHP’nin 22. dönem açılışı, bir kez daha gösterdi ki bu parti yalnızca bir siyasi oluşum değil; Türk milletine hizmeti kutsal bir görev sayan bir dava hareketidir.

    Devlet Bahçeli’nin çizdiği vizyon, aklın rehberliğinde, ahlakın ışığında ve adaletin ölçüsünde ilerlemeye devam edecektir.

    “Lider Devlet, güçlü siyaset; hedef büyük Türkiye.” — MHP Siyaset ve Liderlik Okulu’nun 22. Dönem Vizyonu

    Milliyetçi Hareket Partisi, dün olduğu gibi bugün de, Türk milletinin kaderinde söz sahibi olacak liderlerin yetiştiği kutlu bir mektep olarak varlığını sürdürmektedir.

    Her mezunu, bu topraklarda ülkü, bilgi ve karakterin sembolü olarak yarınlara yürümektedir.

  • Ankara’dan Gazze’ye kararlılık yürüyüşü

    Ankara’dan Gazze’ye kararlılık yürüyüşü



    Gazze’deki Soykırıma Karşı Ankara’dan Yükselen Vicdan: Kararlılık Yürüyüşü

    Ankara’dan Dünyaya İnsanlık Çağrısı

    Gazze’de aylardır süren bombardımanlar, çocukların, kadınların ve masum sivillerin hayatını kaybetmesine yol açarken, dünya kamuoyunda sessizlik hâkim olmaya devam ediyor. Bu sessizliğe karşı Türkiye’den güçlü bir ses yükseliyor. 5 Ekim 2025 Pazar günü Ankara’da düzenlenecek “Gazze Kararlılık Yürüyüşü”, insanlık adına büyük bir vicdan buluşmasına sahne olacak.

    Toplanma ve Güzergâh

    Yürüyüş saat 13.30’da Ulus’taki Melike Hatun Camii önünde (Ulus Metro Çıkışı) başlayacak. Katılımcılar ellerinde Türk ve Filistin bayraklarıyla, dualar ve sloganlarla yürüyerek 15 Temmuz Kızılay Millî İrade Meydanı’na ulaşacak.

    Soykırıma Sessiz Kalmayacağız

    Organizasyon komitesi tarafından yapılan açıklamada, yürüyüşün Gazze’de yaşanan soykırım ve insanlık suçlarına karşı bir itiraz olduğu vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “Gazze’de anneler evlatsız, çocuklar ailesiz bırakılırken insanlık onuru ayaklar altına alınmaktadır. Bu yürüyüş, sadece bir protesto değil, insanlığın vicdan çığlığıdır. Zulme karşı sessiz kalmamak, mazlumun yanında yer almak her insanın görevidir.”

    Milletin Duygusu, İnsanlığın Sesi

    Yürüyüşe katılanlar, sadece Filistin halkıyla değil, aynı zamanda dünyanın neresinde olursa olsun zulme uğrayan tüm mazlumlarla dayanışma içinde olacak. Ankara’dan yükselecek bu sesin, uluslararası kamuoyuna “Gazze’deki soykırıma son verin” çağrısı niteliği taşıması bekleniyor.

    Dünyaya Mesaj: “Mazlum Susarsa Zulüm Büyür”

    Etkinlikte, Gazze’de hayatını kaybedenler için dualar edilecek, soykırıma karşı insanlığın ortak değerleri hatırlatılacak. Mesaj net olacak: “Mazlum susarsa zulüm büyür, insanlık sessiz kalırsa tarih affetmez.”

  • TBMM’deki Komisyona Damga Vuran An

    TBMM’deki Komisyona Damga Vuran An

    Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan komisyonda, hafızalara kazınacak anlar yaşandı. Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı Başkanı Lokman Aylar, terör örgütü PKK ile girilen bir çatışmada kaybettiği gözünün yerine taktığı protezi çıkardı. Sessizliği delen bu hareket, salonda bulunan herkesi derinden etkiledi.

    Gazimiz, Sağ Gözünü Çıkarıp Öyle Anlattı

    “Teröre bedel ödedim” sözleriyle konuşmasına başlayan Aylar, yıllar önce vatan uğruna yaşadığı kaybı hatırlatarak, gazilerin ve şehit ailelerinin taşıdığı ağır yükü bir kez daha gözler önüne serdi. Duygu dolu anların yaşandığı komisyonda Aylar, şu cümlelerle kararlılığını ortaya koydu: “Sürece tam destek veriyoruz. Sürecin yanında olacağız. Çünkü terörsüz Türkiye bizim ortak idealimizdir. Biz, bu topraklarda huzuru, barışı ve kardeşliği tesis etmek için varız.”dedi.

    “Vatan Bizim Ortak Sevdamız”

    Komisyondaki duygusal konuşmaya ilişkin değerlendirmede bulunan Yalçın Çelik ise, milletin ortak özlemini şu sözlerle dile getirdi: “Vatan bizim ortak sevdamız; kanla yazılan acıları hiç kimse istemez. Şehitlerimize minnetle, gazilerimize saygıyla; artık analar ağlamasın. Kardeşçe huzur içinde yarınlara yürüyelim.”diye konuştu.

    Çelik’in sözleri,  ailelerin kalplerine dokunurken, toplumsal birlik ve beraberliğin önemini bir kez daha ortaya koydu.

    Terörsüz Bir Gelecek Umudu

    Komisyon toplantısında dile getirilen ortak irade, terörün Türkiye’nin geleceğini karartmasına izin vermemek oldu. Şehit aileleri ve gazilerin yaşadığı acıların, milletin tamamına ders niteliğinde olduğu vurgulanarak, “artık hiçbir annenin yüreği yanmasın” çağrısı yapıldı.

    Salondaki herkes, tek bir cümlede birleşti:  “Huzurlu bir Türkiye, terörsüz bir gelecek, kardeşçe bir yaşam.”

    Meclis’te yankılanan bu duygulu çıkış, yalnızca bir anı değil; milletin ortak vicdanına kazınan bir çığlık oldu: Şehitlerimize rahmet, gazilerimize minnet, geleceğimize umut…

  • TÜRKAV Ankara’da Kültür, Edebiyat ve Ülkücü Birlik Günü

    TÜRKAV Ankara’da Kültür, Edebiyat ve Ülkücü Birlik Günü

    Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV) Ankara Şubesi, 27 Eylül 2025 Cumartesi günü saat 13.30’da geleneksel hale getirdiği Kuru Fasulye-Pilav Etkinliği ile kültür, sanat ve edebiyat dolu anlamlı bir buluşmaya ev sahipliği yaptı.

    Ozan İlo ve Aykut Ehlil, Okurlarıyla Buluştu

    Yoğun katılımın olduğu program, hem gönül sofralarının sıcaklığını yansıttı hem de ülkücü camianın kültürel hafızasına yeni bir sayfa ekledi.

    TÜRKAV’dan İki Anlamlı İmza Günü

    Etkinlik kapsamında düzenlenen imza günlerinde, iki farklı yazar okurlarıyla buluştu.

    Genç yazar Aykut Ehlil, ilk romanı “Salavat’ın Yolunda” ile edebiyat sahnesine adım attı. TÜRKAV’ın Asil Kalemler Yazarlık Okulu’nun ilk mezunlarından olan Ehlil, eserinde Çarlık Rusya’ya karşı direnen Başkurt Türklerinin kahramanlık hikâyesini işledi.

    Ozan İlo (İlhami Erdoğan) ise hem yazar hem de ozan kimliğiyle bilinen bir sanatçı olarak, eserlerini imzaladı. Türk kültürünü, ülkücü mücadeleyi ve halkın gönlünden doğan duyguları mısralarına taşıyan Ozan İlo, imza gününe damgasını vuran isimlerden biri oldu.

    Tarih ve Kültürün İzinde Bir Eser: Salavat’ın Yolunda

    Aykut Ehlil’in romanı, Salavat Yulayev’in öncülüğünde verilen direnişi konu alıyor. Eser;

     

    Özgürlük arayışı, ihanet ve sadakat, Ozanların Güçlü Sesi Etkinlikte Yankılandı

    Milli Kimliğin Korunması temalarıyla okuyucuyu tarihin derinliklerinde bir yolculuğa çıkarıyor. Programda sahne alan ülkücü ses sanatçısı Kaya Kuzucu, gönülleri coşturan ezgileriyle büyük beğeni topladı. Halkın diliyle yazdığı şiirleri seslendiren Ozan İlo ise hem eserleri hem de duygulu yorumlarıyla katılımcılara unutulmaz anlar yaşattı.

    Öncü İsimler ve Geniş Katılım

    Etkinliğe; TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Sıddık Korkmaz, TÜRKAV Ankara Şube Başkanı Halil Ferah, Taş Medreseliler Genel Başkanı Mehmet Yamtar Çelik, ülkücü camianın önde gelen temsilcileri, çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve davetli katıldı. Katılımcılar, yaptıkları konuşmalarda ülkücü hareketin tarihsel mücadelesine vurgu yaparak birlik ve beraberlik mesajları verdi.

    “Taş Medreseli Ruh”un Önemi

    Taş Medreseliler Genel Başkanı Mehmet Yamtar Çelik, konuşmasında ülkücü hareketin çileli yıllarını ve “Taş Medreseli Ruh”un gelecek nesillere aktarılmasının önemini dile getirdi. Çelik, bu ruhun yaşatılmasının milli hafızayı diri tutmak için hayati bir görev olduğuna dikkat çekti.

    Birlik, Beraberlik ve Milli Hafıza Vurgusu

    Etkinlik sonunda yapılan değerlendirmelerde, ülkücü hareketin temel değerlerinin korunması, milli kimliğin canlı tutulması ve kardeşlik bağlarının güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Katılımcılar, bu tür etkinliklerin bir geleneğe dönüşmesinin, camianın birliğini pekiştiren en önemli adım olduğunu ifade ettiler.

    TÜRKAV’ın Kültürel Misyonu

    Milli ve manevi değerlerin yaşatılmasına büyük önem veren TÜRKAV, bu organizasyonla hem yazarlık ve ozanlık geleneğini destekledi hem de ülkücü camianın birlik ruhunu güçlendirdi. Aykut Ehlil’in “Salavat’ın Yolunda” romanının ve Ozan İlo’nun eserlerinin imza günü, edebiyat ve kültür dünyasında kalıcı bir iz bıraktı.

  • TRÇ İttifakı Türkiye, Rusya ve Çin arasında yeni dönem

    TRÇ İttifakı Türkiye, Rusya ve Çin arasında yeni dönem

    Türkiye, küresel siyasette çok boyutlu stratejileriyle öne çıkarken, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündeme getirdiği Türkiye-Rusya-Çin (TRÇ) İttifakı dikkatleri üzerine çekti.

    Devlet Bahçeli’nin stratejik vizyonu küresel dengeleri etkileyebilir

    Bu yaklaşım, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm bölgenin geleceğini şekillendirebilecek tarihi bir öneri olarak değerlendirilmektedir.

    Küresel Çatışmalara Alternatif Bir Yol

    TRÇ İttifakı, özellikle son dönemde ABD ve İsrail merkezli jeopolitik gerilimlerin dünyayı savaş ortamına sürüklediği bir dönemde, alternatif bir denge unsuru niteliği taşıyor. Böyle bir oluşum, savaşların durdurulması, çatışmaların azaltılması ve adil bir düzenin inşası adına yeni bir umut penceresi açabilir.

    “Dünya Beşten Büyüktür” Sözüyle Uyumlu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uluslararası platformlarda vurguladığı “Dünya beşten büyüktür” söylemi, TRÇ İttifakı ile daha somut bir zemine oturmaktadır. Erdoğan’ın bu çıkışı, tek kutuplu dünya düzenine karşı çok kutupluluğun, adaletin ve milletlerin bağımsız karar alma hakkının sembolü haline gelmiştir. Bahçeli’nin önerisi ise bu söylemi güçlendiren stratejik bir tamamlayıcıdır.

    Türkiye’nin Jeopolitik Gücü

    Türkiye, Asya ile Avrupa arasında köprü vazifesi görerek tarih boyunca stratejik önemini korumuştur. Rusya ve Çin ile kurulacak iş birliği, yalnızca siyasi değil; enerji, savunma, ticaret ve teknoloji alanında da büyük kazanımlar sağlayabilir. Bu ittifak, hem bölgesel barışı hem de Türkiye’nin bağımsız kalkınma sürecini destekleyecek güçlü bir adım olacaktır.

    Barış ve Adalet İçin Yeni Umut

    TRÇ İttifakı yalnızca bir siyasi blok değil, aynı zamanda barış, ekonomik kalkınma ve küresel adalet için bir model olabilir. Bahçeli’nin önerisinin, gelecekte çok kutuplu ve daha adil bir dünyanın inşasında önemli bir referans noktası haline gelmesi mümkündür. Türk milleti tarih boyunca adaletin, barışın ve özgürlüğün yanında yer almıştır. TRÇ İttifakı fikri de bu tarihsel misyonun günümüzdeki yansımasıdır. Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu vizyon, uluslararası ilişkilerde yeni bir yol açarak küresel barışa katkı sunabilecek stratejik bir perspektif olarak görülmelidir.

    Haber Yorum: Yalçın Çelik

  • Türkçenin Gücü ve Geleceği

    Türkçenin Gücü ve Geleceği

    1932’den günümüze uzanan kutlu yol olan 26 Eylül, Türk milletinin diline verdiği değeri göstermek amacıyla kutlanan önemli bir tarihtir. Atatürk’ün önderliğinde 1932’de toplanan Birinci Türk Dil Kurultayı, bugün Türk Dil Bayramı olarak anılmakta ve dilimizin gelişimine ışık tutmaktadır.

    Dil, Milletin Ruhudur

    Bir milletin varlığını ayakta tutan en güçlü unsur dildir. Türkçemiz, binlerce yıllık tarihi boyunca hem bağımsızlığımızın hem de kültürel kimliğimizin taşıyıcısı olmuştur. Türk Dil Bayramı, bu bilinci canlı tutan bir sembol niteliği taşır.

    Gençliğin Görevi: Türkçeyi Yaşatmak

    Geleceğin teminatı olan gençlere düşen görev, Türkçeyi doğru ve özenli kullanmak, yabancı kelimeler karşısında kendi diline sahip çıkmaktır. Çünkü diline sahip çıkan millet, tarihine ve istiklaline de sahip çıkar.

    Ortak Dilde Buluşan Türk Dünyası

    Türk Dil Bayramı, yalnızca Türkiye sınırları içinde değil, dünyanın dört bir yanında yaşayan Türk toplulukları için de anlamlıdır. Ortak bir dil, kardeşliği güçlendiren ve gönülleri birleştiren en sağlam bağdır.

    Türkçemiz Sonsuza Dek Yaşayacak

    26 Eylül, Türk milletine dilinin kıymetini yeniden hatırlatmakta; “dilini koru, kimliğini koru” anlayışını pekiştirmektedir. Türk Dil Bayramı, Türkçemizin asırlar boyu yaşaması için bir çağrıdır.

    Türk dil bayramı kutlu olsun.

  • Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş’a bitmeyen hasret

    Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş’a bitmeyen hasret

    Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş: 13 Yıldır Bitmeyen Hasret

    Türk halk müziğinin eşsiz ozanı, gönül dünyamızın sarsılmaz sesi, “Bozkırın Tezenesi” Neşet Ertaş, aramızdan ayrılışının 13. yılında hâlâ ilk günkü özlemle anılıyor. Her türküsü, her mısrası, Anadolu’nun sesi olarak dillerde dolaşmaya devam ediyor.

    Bir Milletin Kalbinde Yaşayan Usta

    Neşet Ertaş, yalnızca bir sanatçı değil; milletin içindeki acıyı, sevinci, gurbeti ve umudu dile getiren bir gönül eriydi. Onun sazından çıkan her tel, yüzyılların derdini ve sevincini aynı anda fısıldıyordu. “Ah Yalan Dünya” derken hayatın geçiciliğini, “Gönül Dağı” derken özlemin en derin halini, “Garip” derken Anadolu insanının sessiz çığlığını dile getirdi.

    Kabir Başında Dualar, Meydanlarda Türküler

    25 Eylül 2012’de bu dünyadan ayrılan büyük ozan, doğduğu topraklarda dualarla yad ediliyor. Kabri başında yükselen dualar, Cacabey Meydanı’nda söylenen türkülerle birleşiyor. Halk oyunları, konserler ve lokma ikramlarıyla ustaya olan sevgi bir kez daha gönüllerde hayat buluyor.

    “Yaşayan İnsan Hazinesi”nden Sonsuz Miras

    UNESCO tarafından “Yaşayan İnsan Hazinesi” unvanıyla onurlandırılan Neşet Ertaş, türkülerini yalnızca söylemedi; yaşadı, yaşattı. Onun hayatı mütevazılığın, insan sevgisinin ve helal kazancın sembolü oldu. Bu yüzden halk, onu sadece bir sanatçı olarak değil, gönül dostu, yol gösterici ve kültür elçisi olarak gördü.

    Dillerden Düşmeyen Sevda

    Aradan 13 yıl geçti… Fakat halkın dilindeki türkü, yüreğindeki sevda eksilmedi. Anadolu’nun her köşesinde onun sesi yankılanıyor. Bir düğünde, bir taziyede, bir köy odasında ya da bir konser salonunda; nerede saz çalınsa, nerede türkü söylense mutlaka Neşet Ertaş’ın izine rastlanıyor.

    Saygı ve Özlemle

    Neşet Ertaş, kara toprağa “sadık yâr” diyecek kadar alçakgönüllü, halkına “gönül” diyecek kadar samimi bir insandı. Onun hatırası, bu toprakların ortak mirasıdır. Bugün, ölümünün 13. yılında Bozkırın Tezenesi’ni bir kez daha saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz.

  • YKS ek yerleştirme sürecinde gençlere hayat dersi

    YKS ek yerleştirme sürecinde gençlere hayat dersi

    YKS Ek Yerleştirme Süreci Başladı: Gençlere Hayat Dersi

    2025-YKS sonuçlarının açıklanmasının ardından üniversiteye yerleşemeyen adaylar için ek yerleştirme süreci başladı. ÖSYM Başkanlığı tarafından yapılan duyuruya göre adaylar, tercihlerini 25-30 Eylül 2025 tarihleri arasında elektronik ortamda bireysel olarak yapabilecek.

    Adayların tercih işlemleri için ÖSYM Aday İşlemleri Sistemi (ais.osym.gov.tr) veya mobil uygulamayı kullanmaları gerekiyor. Tercihler, 25 Eylül saat 14.00’te başlayıp 30 Eylül saat 23.59’da sona erecek.

    Bu yıl yapılan yerleştirmelerde 778 bin 298 aday yükseköğretim programlarına yerleşti. Ancak tercih yapmasına rağmen üniversiteye giremeyen 634 bin 436 aday bulunuyor. Açıklanan verilere göre üniversitelerde 53 bin 338 boş kontenjan kaldı.

    “Başarı Yalnızca Üniversite ile Sınırlı Değil”

    Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Teknik Öğretmen ve Mekatronik Yüksek Mühendisi Yalçın Çelik, gençlere şu tavsiyelerde bulundu: “Sevgili gençler, unutmayın ki hayat yalnızca sınavlardan ibaret değildir. Üniversite kazanmak bir başarıdır, ancak asıl mesele o eğitimi layıkıyla tamamlamak ve sonrasında iş hayatında ayakta durabilmektir. Öte yandan üniversiteye giremeyen bir gencimiz de mesleğinde, ticarette veya farklı bir alanda kendini geliştirerek hayata tutunabilir. Önemli olan hangi işi yaparsanız yapın, helal kazançla, dürüstlükle ve gayretle ilerlemenizdir.”

    Çelik, her bireyin farklı bir kader yolculuğu olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir genç üniversite okur, memleketinden uzak, zorluklarla mücadele eder; mezuniyet sonrası iş arayışıyla tekrar sınavlara hazırlanır. Diğer bir genç ise belki üniversiteye gitmez ama iş hayatına erken atılarak daha güçlü bir ekonomik duruma kavuşur. Kimin için hangi yol hayırlıysa Allah o kapıyı açar. Yeter ki sabırlı olun ve azminizi kaybetmeyin.”

    “Her Başarı Vatan ve Millet İçin Katkıdır”

    Yalçın Çelik, gençlere dini ve toplumsal bir bakış açısıyla da seslendi: “Rabbimiz, çalışanın emeğini zayi etmez. Üniversiteye girmek de, meslek edinmek de, ticarette ilerlemek de birer başarıdır. Yeter ki yaptığınız işte gayretli olun, çevrenize faydalı olun. Çünkü topluma değer katan her genç, vatanı ve ailesi için de bir ışık kaynağıdır.” dedi.

  • Helal Kazancın ve İş Ahlakının Asırlık Mirası

    Helal Kazancın ve İş Ahlakının Asırlık Mirası

    Ahilik Haftası: Helal Kazancın ve İş Ahlakının Asırlık Mirası

    Türkiye’nin manevi ve kültürel değerleri arasında özel bir yere sahip olan Ahilik, sadece bir meslek örgütlenmesi değil; aynı zamanda dürüstlüğü, kardeşliği, helal kazancı ve iş ahlakını yaşatan köklü bir gelenektir. Ahilik Haftası, bu mirasın yeniden hatırlanmasına ve genç nesillere aktarılmasına vesile olmaktadır.

    Usta–Çırak İlişkisi: Sadece İş Değil, Hayat Dersi

    Ahiliğin en önemli yönlerinden biri usta–çırak ilişkisidir. Usta, çırağına yalnızca bir mesleğin inceliklerini değil; aynı zamanda dürüstlüğü, sabrı, çalışkanlığı ve helal kazancı öğretir. Bir ustanın, “Ben bu arızayı çözemedim, ehline git” diyerek dürüstçe konuşması, aslında mesleğin ötesinde bir ahlak dersidir. Çırak için bu öğüt, ömür boyu yol gösterici bir pusuladır.

    Helal Kazanç: Dinimizde ve Toplumda Temel Değer

    İslamiyet, helal kazancı kutsal sayar. Ahilik anlayışında da en büyük kazanç, alın teriyle kazanılandır. Müşteriyi yanıltmamak, işini hakkıyla yapmak ve emeğin karşılığını helal yoldan elde etmek; hem dinimizin hem de ahiliğin temel düsturlarıdır.

    Eğitimde Ahilik Ruhu

    Meslek liseleri ve Mesleki Eğitim Merkezleri, bugün gençlere hem teknik beceri hem de ahlaki değerler kazandırmaktadır. Öğrenciler, yalnızca bir mesleği öğrenmekle kalmıyor; aynı zamanda “işini en iyi yapan, vatanına en iyi hizmet eder” anlayışıyla yetiştiriliyor.

    Öğrencilere Öğüt: “İşi Hakkıyla Yapın”

    Sevgili gençler,  Ahilik geleneği size şunu söylüyor: İşinizi eksiksiz, hatasız yapmaya gayret edin. Eğer bir işi yapamıyorsanız, “ben bu arızayı tespit edemedim, başka bir ustaya gidin” demekten çekinmeyin. Bu dürüstlük, sizi küçültmez; aksine büyütür. Unutmayın, güvenilir olmak en büyük sermayedir. Helal kazanç, hem vicdanı rahatlatır hem de bereketi artırır. Ne iş yaparsanız yapın, işinizi en iyi şekilde yaparsanız, ülkenize en büyük hizmeti vermiş olursunuz.

    Dürüstlük ve Güvenle Geleceğe

    Ahilik Haftası, bize bir kez daha gösteriyor ki; toplumun temeli dürüstlük, helal kazanç ve güven üzerine kuruludur. Genç nesillerin bu değerlere sahip çıkması, hem ülkemizin kalkınması hem de milletimizin geleceği için en büyük teminattır.

  • Başkentte siyasiler sünnet düğününde buluştu

    Başkentte siyasiler sünnet düğününde buluştu

    Ankara Bala ilçesinin tanınmış iş insanı ve Mamak Belediyesi MHP Meclis Üyesi Selim Kurt’un evladı Toprak Karahan Kurt için sevenleri sünnet düğününde bir araya geldi.

    Başkentte Unutulmaz Gece: Toprak Karahan Kurt Erkekliğe İlk Adımını Attı

    JW Marriott Hotel’de gerçekleştirilen düğünde sahne alan Ankara Seymen ekibi, sergiledikleri yöresel gösterilerle davetlilerden büyük alkış aldı. Milli kültürümüzün simgelerinden olan Seymenler, düğüne hem görsel bir şölen kattı hem de anlamlı bir geleneksel başlangıç yaptı.

    Siyaset Arenasından Önemli İsimler Bir Arada

    Düğüne katılım sağlayan davetliler arasında Milliyetçi Hareket Partisi’nin önde gelen isimleri dikkat çekti. TBMM Başkan Vekili Celal Adan, Genel Başkan Yardımcıları Feti Yıldız ve Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve yönetimi, Genel Sekreter Yardımcısı Vahit Kayrıcı, Genel Başkan Başdanışmanı Eyyüp Yıldız, MYK Üyesi Fatih Çetinkaya, Ankara İl Başkanı Alparslan Doğan ve yönetim kadrosu, AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, Ankara Ülkü Ocakları İl Başkanı Ömer Şanlı ve ekibi, 28. Dönem MHP Milletvekili Aday Adayı Yalçın Çelik, Bala’nın değerli iş insanı Nizamettin Gürbüz ve misafirler katıldı.

    Spor ve İş Dünyasından Katkı

    Türk spor projeleriyle öne çıkan Vanspor Holding Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Lenk, aileyi bu anlamlı gecede yalnız bırakmadı. Başkentin en prestijli salonlarından birinde yapılan organizasyon, gerek davetli yoğunluğu gerekse sergilenen dostluk tablosuyla hafızalara kazındı.

    Sanatçıların Sahne Performansı

    Program, sanat dünyasının sevilen isimlerinin sahne almasıyla şölene dönüştü. Ülkücü camianın sevilen sanatçısı Ali Kınık, Türk müziğinin güçlü yorumcusu İzzet Yıldızhan, Halk müziğinin samimi sesi İbocan, eserleriyle davetlilere unutulmaz anlar yaşattılar.

    Gelenek ve Kardeşlik Vurgusu

    Toprak Karahan Kurt’un erkekliğe ilk adımını attığı bu özel davet, yalnızca bir düğün değil; aynı zamanda birlik, beraberlik ve milli değerlerin vurgulandığı bir buluşma oldu. Katılımcılar, Türk milletinin temel yapı taşı olan aile kurumunun önemini bir kez daha ortaya koydu. Kurt ailesinin mutluluğunu paylaşmanın ötesinde; ülkücü-milliyetçi camianın güçlü dayanışmasının da göstergesi olarak tarihe geçti.